yesim gozen banner

“Tebikler! Amerika’da Yaşama ve Çalışma Hakkı Kazandınız!” gibi gelen e-postalara sakın aldanma. Henüz sen hiç bir başvuru yapmadan gelen tüm bu e-postalar, sadece Green Card başvuruna aracılık etmek isteyen firma tuzakları. Oysa ki sen bu çekilişe katılıp şansını denemek istersen, bunu beş kuruş harcamadan da gerçekleştirebilirsin: Green card başvurusu ücretsizdir.

Bloğumdaki ilk yazımın green card hakkındaki tüm detaylara ait yazdığım kapsamlı yazımın bu ilk bölümü olmasına karar verdim. Çünkü “Hayatımın Dönüm Noktası Amerika!” başlıklı bir sonraki yazımda uzun uzun bahsedeceğim gibi, bu süreç benim için oldukça anlamlı. Çekiliş zamanı da hazır gelmişken yazımın önemini ikiye katlamış olayım. Bu konuda, ilgilenenler için oldukça kapsamlı bilgiler vermeye ve yanında kendi deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum. Öncelikle aşağıdaki, bir ABD seyhatimiz öncesinde havalimanında çekilmiş, bizim için çok anlamlı fotoğrafımızla ABD’den size şöyle güzelinden “merhaba” diyelim 🙂 

Adını “Fırsatlar Ülkesi” olarak duyurmuş Amerika. Kime göre? Tartışılır. Öyle olduğunu düşünenler için akmaz kokmaz, yasal, dev bir fırsat Green Card.  Tabii ki çekilişi kazanma şansını yakalayana. Amerika Birleşik Devletleri kısaca ABD, her sene 55.000 kişiye süresiz oturum ve çalışma izni veriyor. Gelelim önce tanım ve ardından detaylara. Yazımın istersen tamamını okuyabilir ya da öncelikle İlgilendiğin başlığa tıklayarak, ilgili bölüme hızlıca geçiş yapabilirsin.

Green Card Nedir?

Amerika Hükümeti’nin göçmenlik vizesi, DV Lottery(Diversity Visa Program) adıyla her yıl 55.000 kişiye verdiği, ABD’de yaşama ve çalışma hakkı sağladığı belgedir.

Green Card’ın Kısa Tarihçesi Nedir?

Bir Kızılderili değisen havan kime 🙂

ABD, bir çok milletten ve devletten gelen topluluklardan oluşan bir göçmenler ülkesiymiş ve göçmen milletler tarafından kurulmuş ve gelişmiş. Bugün beyaz Amerikalı dediğimiz beyaz, anglosaksonların ana çekirdeği de Almanlar ve İskandinav ırklarından oluşuyormuş. Ülkeye gerçekleşen göç dalgalarından 3.sü 1970’te başlayıp, halen devam eden ve milletler anlamında daha fazla çeşitlilik gösteren bir göç dalgasıymış. Amerika’nın bu gerçeği göz önüne alındığında, diğer ülkelerde olduğundan daha az olmasına rağmen halen göçmen karşıtı insanların olması oldukça şaşırtıcı bana kalırsa. Sonuçta bu kişiler gerçek bir Kızılderili değilse tabiki. Daha Amerika Amerika olmadan önce American Indian dediğimiz Kızılderililer varmış. Bu arada ben şimdiye kadar hiç kimseden böyle bir muamele görmedim. Herkes oldukça sıcak ve yardımsever. Her neyse konuyu bağlayacak olursak, Green Card programının da temel amacı, göç oranını kontrol altına almak ve farklı milletlerden gelen toplulukların nüfus içerisindeki oranının bozulmasını engellemektir. Böylelikle şartları yasalar ile belirlenmiş bir göçmen programı olarak 1990 yılından bu yana varlığını halen sürdürmektedir.

Green Card Kaldırılır mı?

Göçmenlik Amerika’da bir devlet politikasıdır. Green card da bu politikanın bir parçası…

Geçtiğimiz yıl ve halen ABD ile ülkemizin arasının pek de tadında olmadığı gerçeği düşünülürse, Green card koşullarının da Türkiye’yle ilgili olan kısmının etkileneceği ihtimali kafaları zaman zaman karıştırıyor. Ben böyle bir ihtimalin, “iş başka, arkadaşlık başka” söyleminden yola çıkarak, pek mümkün olacağını düşünmüyorum. Örneğin hatırlıyorsan ABD geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği Türkiye’ye vize yasağı kararında göçmenlik uygulamalarını karar dışı bırakmıştı. Biz de bu dönemde green card çekilişini kazandığımızı öğrenmiş ve sürecin geri kalan aşamalarını sürdürüyorduk, yüreğimize bir an inmedi değil hani 🙂

Diğer bir yandan Trump’ın göçmenlik politikalarına dair düzenleme taleplerinin haberlerini dinliyor, okuyoruz sürekli.  Green Card düzenlemesinin gerçekleştirileceği, göçmen kabulunun daha nitelikli olmasına dikkat edileceği konusunun  bence kötü bir yanı yok. 325 milyon nüfusu olan bu ülkede yaklaşık 46 milyon göçmen ve 1,8 milyon yasa dışı göçmen bulunuyor.   En çok göç alan ülke olarak bu konuda bir düzenlemeye gidilecek olmasına şaşırmamak gerek. Burada konu, green card çekilişinin kaldırılması ihtimali, green card’ın kaldırılması değil. Çekilişle değil farklı bir yolla green card almak nitelikli insanlar için daha da kolay olacak belki de kim bilir. Kaldı ki bu aşamaya gelene kadar Trump’ın göçmenlere yönelik düzenlemesindeki öncelikli adım şimdilik ülkede bulunan yasa dışı göçmenlere yönelik. Tabiki yine de bilemeyiz. Ancak bugün mevcut süreç halen devam ediyor nihayetinde.

Green Card Çekilişini Kazanma Şansın Nedir?

Şans. Milli piyango için söylendiği gibi: “Çıkmaz demeyin şansınızı deneyin” 

2018 çekiliş rakamlarını ele alacak olursak, çekilişe Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından 204.729 kişi başvurmuş ve 4390 aday çekilişi kazanmış. Bu adaylardan kaç kişiye vize verildiği bilgisi de henüz açıklanmadı. Tabiki açıklanacak olan vize verilme sayısının içerisinde çekilişe katılmamış veya katılmış olsa da çekilişi kazanamamış olan vize sahibinin eş ve çocukları da olacak. Anlaşılacağı gibi green card’ı almaya hak kazanan kişilerin eşleri ve 21 yaşından küçük her bir çocuğu da green card’ı almaya hak kazanıyor. Bu süreçte kız/erkek arkadaşı çekilişi kazanıp da evlenme kararı alan kişileri de gördük duyduk. Kavga sebebi 🙂  Şaka bir yana Allah mutluluklarını daim etsin, bir yastıkta kocasınlar. 

Çekilişi kazanma şansından bahsediyorken, çekilişe eşlerin her ikisinin de katılmasının şanslarını arttıracağını da belirtmekte fayda var.

Green Card’ın Avantajları ve Amerika Vatandaşlığı İle Arasındaki Fark Nedir?

Detaya geçmeden önce kısaca; green card seçme ve seçilme hakkı dışında, Amerikan vatandaşlarının sahip olduğu tüm hakları sağlıyor. Yani green card,  Amerika’da yaşamak ve çalışmak için gereken tüm diğer vizeleri döver.

İlk olarak, yukarıda da değindiğim, aile bireyleri ile ilgili avantajı hatırlatayım; green card’ı almaya hak kazanmış kişinin eşi ve 21 yaşından küçük her bir çocuğu da green kart almaya hak kazanır.

Amerika’da green card’ın varsa, tıpkı Amerikan vatandaşları gibi devlet veya özel okullardan indirimli eğitim veya burs alma şansın var. Hatta devlet okullarının yabancı öğrencilere oldukça dolgun ücretlerle sağladığı İngilizce dil eğitimlerini (Adult Secandary Language) tamamen bedavaya alabiliyorsun.

Green card’ın varsa Amerika’da dilediğin her eyalette yaşayabilir ve çalışabilirsin. Mesela rüyalarının şehri Manhattan, NY olabilir, ya da Silikon Vadisi’nde çalışmak istiyor olabilirsin ve bu nedenle California’da yaşamayı tercih edebilirsin, bizim gibi keşmekeşten uzak, çocuklarını huzur içinde büyütebileceğin bir kentte Austin Tx’da yaşamak isteyebilirsin ya daaa ekmek nerede ben orada diyerek hiç de düşünmediğin bir şehirde iş bulur, iş kurar ve orada yaşayabilirsin. Buradan da anlayacağın gibi, green card sürecinde göçmenlik bürosu sana yaşayacağın eyalet, şehir veya çalışacağın meslekle ilgili herhangi bir yaptırım ya da imkan sağlamıyor. Başvurudan, göçmenlik vizesini almaya hak kazanana kadar ki süreçte yaşanacak yer, kalacak ev, çalışılacak iş vb. ihtiyaçların araştırılmasının yapılması sana ait.

Normal koşullarda Amerika’da iş kurmak istediğinde bir çok bambaşka prosedüre girip, çok daha büyük sermayeler ve ömür boyu değil de sadece belli bir süreliğine oturum izni alabileceğin vizeler var.  Ancak green card sahibiysen dilediğin eyalette tıpkı Amerikan vatandaşı gibi şirket kurabilirsin. Göçmen olmayan vizelerden E2 vizesi gibi. ABD’de göçmen olmayan vize kategorilerine buradan ulaşabilirsin.

Son olarak belirtebileceğim şey;  green kart ile Amerikan ehliyeti alabilirsin.

Green Card Sahibi Olmanın Başka Bir Yolu Var mı?

Aslına bakarsan green sahibi olmanın en ucuz ve kolay yolu green card çekilişi. Tabiiki şans faktörünü bir kenara koyarsak. “En önemli faktör de zaten şans” dediğini duyar gibiyim.

Ya da bu konuda sanırım en zahmetsiz yol şöyle güzelinden Amerika’lı hayırlı bir kısmet bulmak olurdu. İngiliz gelin Sarah ile bizim Musa’yı hatırlar mısın? 🙂

Neyse şaka bir yana  green card sahibi olmanın başka yolları da var tabii ki:

Bir Amerikan vatandaşı ile birinci derece akrabalık, geçerli kılınmış diğer bazı akrabalık, nişanlılık  ilişkisinden dolayı akrabalık kategorisinden,

Bilim, sanat, atletizm, eğitim gibi alanlarda olağan üstü bir yeteneği olanlara ilk tercih sebebi olarak nitelendirilen işveren kategorisinden,

Amerika’ya medya mensubu olarak çalışmaya gelen, diplomat olan, veya ne yazık ki ülkesinde işkence görmüş, ailesi tarafından terkedilmiş ve daha bir çok özel koşullara maruz kalmış kişiler için, özel göçmen kategorisinden yola çıkarak green card başvurusunda bulunma şansı var. Bu liste oldukça kapsamlı. Daha detaylı incelemek istersen listeye bu linkten ulaşabilirsin.

Tabiiki yukarıda belirttiğim şartlara sahip olmak, green card’a direkt sahip olunacağı anlamını da taşımıyor. Her biri için uzun ve meşakkatli değerlendirme süreleri söz konusu.

Green Card Çekilişi’ne Nasıl Başvuru Yapabilirsin?

Geldik en heyecanlı kısıma 🙂 Ama bu heyecanımız kursağımızda kalmadan önce çekilişe katılmak için gerekli olan iki temel koşulu karşılayabiliyor musun ona bir bakalım. Gereken olmazsa olmaz koşullardan ilki, vatandaşı olduğun ülkenin programa dahil olması şartı. Türkiye bugünkü koşullarda bu listede yer alıyor.

İkincisi ise başvuru yapacak olan kişinin en az lise mezunu olması şartı. Eğer lise veya dengi bir okul mezunu değilsen son 5 yıl içerisinde 2 yıl boyunca, en az 2 yıl eğitim veya tecrübe gerektiren bir meslekte çalışmış olman ve bunu belgeleyebilmen gerekiyor. Eğer lise veya dengi bir okul mezunu isen meslek şartı aranmıyor. Sahip olduğun mesleğin listede olup olmadığını buradan kontrol edebilirsin. Açılan sayfada, sağ üst köşedeki meslek araştırma bölümüne mesleğini ingilizce olarak girmen gerekiyor. Ardından açılan sayfada yazdığın meslekle ilgili alternatifler karşına çıkacak. Buradan da mesleğini seçtiğinde yeni sayfada “job zone” başlığı altında mesleğinin başvuru için uygun olup olmadığını göreceksin.

Çekilişe başvuru için herhangi bir yaş sınırlaması, bölüm, okul, meslek şartı söz konusu değil.

Hem çekiliş süreci, hem de devam eden tüm süreçler için adayların ingilizce bilmesi şartı aranmıyor. Ancak bana sorarsan, ingilizce bilmiyor olmanın,  Amerika’ya gitme şansını elde edersen oradaki adaptasyon sürecini etkileyeceğini kesinlikle göz önünde bulundurmalısın. Çekilişi kazanırsan, kazandığını öğrendiğin süreden, Amerika’ya gideceğin süreye kadar yaklaşık 1 yıl vaktin olacak. Ben bu süre içerisinde  ingilizceni geliştirecek çeşitli aksiyonlar almanı tavsiye ederim. İngilizce biliyor olsan bile, Amerika’da yaşamak söz konusu olduğunda iş değişiyor bunu tahmin edersin.

Başvuru için yukarıda belirttiğim iki ön koşul dışında çok ama çok önemli diğer konu da online olarak gerçekleştireceğin başvuruda istenen bilgilerin eksiksiz, doğru bir şekilde doldurulması ve ekleyeceğin fotoğrafın son altı ay içerisinde çekilmiş bir fotoğraf olması. Örneğin, 6 aydan daha uzun bir süre önce Amerika turist vizesine başvurunu yaptığın bir fotoğrafla başvuru gerçekleştirirsen direkt olarak elenir, çekilişi kazanma hakkını kaybedersin.

Hani “Şansımı arttırayım, çekilişe bir kaç defa katılayım” gibi bir kurnazlık da gelebilir aklına, olur ya hani  🙂 Hiç deneme, tekrar edilen her bir başvuruyu sistem otomatik olarak iptal ediyor. İncelemek istersen DV2019(2018 Çekilişi) için gerekli talimatlar da burada.

O zaman şartları sağladık ve başvuru aşamasında dikkat edilecek hususları da kavradıysak şimdi başlıyoruz. Mevcut düzende başvurular,  bir sonraki yılın Mayıs ayında açıklanacak çekiliş sonuçları için, her yılın Ekim ayında sadece 1 aylık süre ile kısıtlı olmak üzere gerçekleştirilebiliyor. 2019 çekilişi için başvurular  3 Ekim 2018’de başladı. Ve 6 Kasım’a kadar da devam edecek.  Eğer bu çekilişe katılmak istiyorsan buradan ücretsiz bir şekilde online başvurunu gerçekleştirebilirsin.

Yok “Ben form doldur, takip et, hiç uğraşamam”, “İngilizcem yetersiz ben anlamam”, ”Başvuru yaparım, Mayıs ayına kadar daha çook zaman var, unutur giderim” diyorsan bu süreci senin adına, belli bir ücret karşılığında, en başından en sonuna kadar takip edebilecek danışmanlık firmaları var. Bunlardan bir tanesinden destek alabilirsin. Bu konuda tavsiyede bulunmayacağım çünkü ilk olarak, biz süreci başından sonuna kadar kendimiz ilerlettik ve deneyimlediğimiz bir firma yok, ikincisi çoğu işte olduğu gibi ne yazık ki bu sektörün de dolandırıcıları hayli fazla. Tecrübe etmediğimiz bir konuda tavsiyede bulunamayacağım. Tercihin destek almak yönünde olursa sağlam bir araştırma yapmalısın. Sana sadece bu konuda gerçekten her istediğinde ulaşabiliyor olduğun, yeri yurdu belli bir danışmanlık frmasından destek alman ve mutlaka adına başvuru yapıldığına dair belgeleri firmadan teslim alman gerektiği konusunda tavsiyede bulunabilirim.

Başvurunu gerçekleştirip formunu kaydettikten sonra, başvurunun başarıyla tamamlandığına dair bir sayfaya yönlendirileceksin. Başvurun başarı ile tamamlandı. Hadi bakalım hayırlısı 🙂

Bu sayfayı mutlaka bir yere kaydet! Başvuru sonuçları açıklandığında, buradaki konfirmasyon numarasına ihtiyacın olacak.

Green Card Çekiliş Başvurusu İle Sonuçlar Açıklanana Kadar ki Süre

Bu süre yaklaşık 6 aylık bir süre. Başvuruyu gerçekleştirdikten sonra aslında halen heyecan doruklara çıkmamış oluyor. Nihayetinde adı “çekiliş”olan bir sürece girdik. İnsana sıklıkla bir kura çıkmıyor. Dolayısıyla henüz olayı çok da ciddiye aldığımız bir aşamada değiliz. Hatta danışmanlık firması ile yola koyulup, adına 5 yıl boyunca başvuru yapılmış, ve kazandığını, başvuru yaptığını çoktan unutmuşken, danışman firma kendisini arayarak müjdeyi verdiğinde öğrenen bir arkadaşım bile var 🙂

Eşim Sanver 2016’da ikimiz adına, biz henüz evlenme kararı almışken, çekiliş süresinin son günü başvurumuzu yapmıştı. Bana da başvuru yaptığını söylediğinde çok da umursamamıştım açıkçası.

Bir de evlenme hazırlıklarımızın başladığı bir süreçte olduğumuzu da atlamamak lazım. Ailelerin tanışması, nişan, düğün hazırlıkları, ev kurma çabaları, bir yandan iş hayatı.  2017 yılının hayatımın akışını değiştirecek bomba gibi bir yıl olacağını nereden bilebilirdim? Evlilik ve green card… Dünya için küçük, benim için bir devrim resmen. Ve tabii Sanver için de.

Green Card Çekiliş Sonuçlarını Nasıl Kontrol Edebilirsin?

Uyarı: Bu süreci kendin takip edebileceğine inanmıyor veya kontrol etmeyi unutacağını düşünüyorsan yukarıda bahsettiğim gibi danışmanlık hizmeti alabilirsin.

Bu aşamada öncelikle başvuru yaptığını lütfen unutmamış ol. ABD çekilişi kazananlara ve de kaybedenlere  elektronik posta yolu ile bilgi vermiyor. Sonuçları her yıl Mayıs ayında, çekilişi organize eden resmi kurum KCC (Kentucky Consular Center) açıklıyor. Sonuçları sadece buradan, yani göçmenlik bürosunun resmi web sitesinden, daha önce önemini belirttiğim ve kaybetmemen gerektiğini söylediğim konfirmasyon numarasını girerek öğrenebilirsin. Bu sayfa, daha önce online başvurunu yaptığın sayfa. Bu noktada da sıkıntı yaşamış olan birisini tanıdım. Mayıs ayında açıklanan çekiliş sonuçlarından tam 1 sene sonra, gelen mülakat randevusu maili ile haberdar olmuş ve sürecin geri kalan aşağıda detaylandırarak anlattığım diğer bölümlerini apar topar, hasbel kader tamamlamış. Ben kendisini mülakata gitmeden 1-2 hafta önce tanıdım. Çok şükür süreçleri sorunsuz atlattı ve green card’ı onaylandı. Ama gecikmenin yaratacağı herhangi bir aksaklık sebebiyle eğer onay alamasaydı eminim çok üzücü olurdu, en azından ABD’ye yerleşmeyi içten isteyen biri olarak…

Bizim evlenmemize 10 gün kala sonuçlar açıklandı. Sanver bile bu konuda çok ama çok istekli olmasına rağmen, 1 Mayıs 2017 günü, sonuçların ertesi gün açıklanacağı haberini  Ekşi Sözlük’ten duymuştu 🙂 Dedim ya süre, bazen başvurunuzu unutturabilecek kadar uzun geliyor insana, sonuçta hayat akıyor.

Yoğun uğraşlar sonucunda 1 Mayıs’ı 2 Mayıs’a bağlayan gece saat 00.00’da herkes sonuçların açıklanacağı siteye yığılmıştı bile. Biz o gece sitenin yoğunluğundan giriş yapamadan, benim umursamazlığım, Sanver’in geleceğimiz için uğraşlarının karşılığını benden görememiş olmasının yarattığı ufak çaplı hüsranı eşliğinde, geleceğimizden bihaber uykuya dalmıştık.

Ertesi gün, ben işe gitmek üzere hazırlanırken, Sanver’in heyecandan ve şirkette kimseye hissettirmeme çabasından içine kaçmış sevinç telefonu ile benim umursamazlığım yerini aniden tatlı bir şaşkınlığa bırakmıştı. Anlattığına göre önce siteye giriş yapmış, açılan sayfada konfirmasyon numarası olarak öncelikle kendi numarasını girmiş ve çekilişi kazanamadığını görmüştü. Tam vazgeçmiş ve hatta benim başvurumu unutmuş olacak ki ekranı bir güzel kapatmış. 🙂 Sonra “Her şeyin yok olduğu anda bile umut vardır” misali yeniden sayfayı açıp benim konfirmasyon numaramı girmiş. Ve çekilişi kazanırsan işte karşılaşacağın o bir araya gelmiş en harika kelimeler bütünü:

“You have been randomly selected…”ile başlayıp akıp giden ve hayatını büyük ölçüde değiştirecek olan kapıya girişinin sihirli cümlelerinden oluşan bir bilgilendirme yazısı.

Sanver, bu sayfayı bana hemen e-posta ile yolladı. İkimiz de şöyle güzelce okuduk, ben arkama yaslanıp halen büyük bir şaşkınlık ve yüzümde tatlı bir gülümseme ile mailin tadını çıkartmaya çalıştım.

Bilgilendirme kısaca , sürecin devam eden aşamalarına katılmak üzere rastgele seçildiğinden, bir an önce sürecin bu aşamasında çok önemli olan DS260 formunu(forma sonuçlar açıklandığında şuradan ulaşabilirsin) eksiksiz doldurman gerektiğinden ve çok çok çok önemli olan sana özel dosya numaranın(case number) ne olduğundan bahsediyor. Bu numranı gerekirse ezberle. Case number, başında sürece devam edeceğin, vizeyi alacağın yılı ve bulunduğun bölge kodunu barındırıyor. Örneğin biz 2018 yılında vizeyi aldık case number 2018EUxxxxxxx şeklindeydi.

Bu noktada kesinlikle bilinmesi gereken bir detay var. Bu aşamada green card’ı almaya hak kazanacağının hiç bir garantisi yok. Aman malı mülkü, evi barkı satayım deme 🙂 Bana kalırsa iş yerinde falan da fazla duyurma, ne olacağı henüz belli değil, kafaları karıştırmaya hiç lüzum yok. Bir tek ailen bilsin bana kalırsa. İstersen bana da söyleyebilirsin 🙂

Neyse şu case number ın önemine yeniden gelecek olursak; devam eden süreçlerde gireceğin mülakat tarihin bu numaraya göre belirleniyor. Tüm bölgelerin mülakat görüşmeleri bu sıralamaya göre planlanıyor. Bir de numaran ne kadar küçükse mülakat tarihin o kadar yakın demek oluyor. Ayrıca bu numara eğer büyükse şöyle de bir risk var: ABD’nin green card vereceği kişi sayısı belli, şayet senin numaranın görüşme tarihi gelene kadar, gerekli kişiye vize onayında bulunulduysa, mülakat süreçleri devam ettirilmiyor ve sen de çekilişi sadece kazanmış ancak mülakata katılamamış ve dolayısıyla green card sürecini tamamlayamamış oluyorsun. Yukarıda dediğim gibi, dereyi görmeden paçayı sıvamayalım. Ama bu hiç kolay değil biliyorum, hele ki çok istiyorsan.

Bir solukta green card hakkındaki tüm tecrübelerimi anlatırken yorucu olmak istemiyorum. Bu nedenle ilk seferi için bu kadarı yeterli bana kalırsa. Halen green card’a başvurma konusunda istekliysen önce başvurunu yapman için şimdi seni yalnız bırakayım. O halde  bana şöyle güzelinden bir “Hoş geldin!”, sana da, bundan sonraki gerek green card’ın kalan süreçlerini anlatan, gerek farklı konularda yazılarımı ilgi çekici bulursan keyifli okumalar. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Sevgiyle kal…