yesim gozen banner

Yeniden merhaba! Bir araya gelmeyeli biraz uzun zaman oldu biliyorum. Bir merhaba fotoğrafımın ardından green card hakkında daha teknik detayları hemen vermeye başlayayım. Unutmadan, bu bölümde ilk kez elimizi cebmize atıyoruz. Bu bölümde artık harcamalar başlıyor. Fotoğraftan sonraki başlıklara tıklayarak hızlıca ilgili bölüme ulaşabilirsin.

Mayıs 2016-Londra Heathrow Havaalanı

DS260 Formunun Doldurulması Hakkında Detaylı Bilgi

Bu form, bana göre sürecin en kritik aşamalarından bir tanesi. Bu form aracılığı ile şahsen aklıma gelmeyecek detayda bilgi girişi gerçekleştirdik. Bana en ilginç geleni de sanırım, 18 yaşımdan bu yana yaşadığım adresleri tüm detaylarıyla aktardığım bölümdü. Tabi bir de ilginç gelmesinin yanında benim için oldukça zordu açıkçası. 18 yaşımda üniversite hayatımın başlamasıyla göçebe hayatım da başlamıştı ve DS260 formumu doldurana kadar geçen 17 senede 10 un üzerinde adres değiştirmiştim. E haliyle tüm bu adresleri anımsamak mümkün olmadığı için google haritalardan yardım almam gerekmişti. 2006 yılında Antalya’da yaşadığım sokağın değişimini gördüğümde çok şaşırmıştım. Anılarımı hatırlayıp duygulanamayacağım kadar yabancıydı artık bana o mahalle. Yani demem o ki,vakit kaybetmeden doldur bu formu çünkü bi hayli zamanını alacak.

Şimdi gelelim DS260 formunu doldururken dikkat edilmesi gereken noktalara. Bunlardan ilki; formun bir an evvel doldurulması gerekliliği. Çekilişi kazanmış olmak, mülakatı gerçekleştirme garantisi sağlamıyor ne yazık ki. Daha önce de bahsettiğim gibi, sonuçta ABD’nin alacağı göçmen sayısı belli. Ve kaçıncı dosya numarasında bu sayının dolacağı ne yazık ki blinmiyor. Dosya numarasının ne olduğundan ve numaranın ne kadar küçük olursa o kadar avntaj olacağından bir önceki yazımda zaten bahsetmiştim. Konsolosluk görüşmesi , DS260 formunu dolduranlara organize ediliyor. Yani zamanında çekilişi kazanıp formu doldurma konusunda geç kalanlardan şansını kaybedenler olmuş. Kısacası randevu için kontrol ettikleri 2 konu var bunlardan 1.si dosya numarasının current olmuş olması şartı. Current olmanın ne demek olduğundan bu yazımda detaylıca bahsetmiştim. 2.si DS260 formunun sistem aracılığı ile eksiksiz doldurulup KCC’ye ve ardından ABD konsolosluğuna ulaşmış olması. Forma,çekiliş sonuçları açıklandıktan bir süre sonra sistemden ulaşabilirsin. Form her sene aynı zamanda açılmadığı için net bir tarih veremiyorum. Bu forma şuradan ulaşabilirsin.

DS260 Formu konusundaki bilinmesi gereken ikinci önemli detay; bu formu çekilişi kazanan başvuru sahibinin adına doldurulması gerekliliğinin yanında, green card’a başvuracak olan diğer her bir aile bireyinin adına da ayrı ayrı doldurulması gerekliliği. Bu aşamada evli çiftelerde olay basit. Eşler kendi adlarına formu ayrı ayrı dolduruyor. Olay evlenme arefesinde olan adaylar için biraz farklı işliyor. İstenenlerin yerine getirilmesi ile herşey yine sorunsuz işliyor tabii ki. Eğer çift, çekilişi kazandığını öğrendikten sonra evleniyorsa burada 2 şekilde ilerlenebilir. 1.si: Evlilik tarihi yakın bir tarihteyse, evlendikten sonra DS260 formu doldurulabilir. Ya da 2. yönetem olarak: ana başvuru sahibi bir an önce DS260 formunu doldurur,evlendikten sonra KCC ile iletişime geçer, evlendiğini bildirir, kendi başvurusunu revize eder ve eşi için de DS260 formu doldurulur. Tabii ki 2.seçenek yukarıda bahsettiğim sebepten dolayı risk teşkil edebilir. Burada riski belirleyen unsur, çekiliş sonuçlarının açıklanması ile evlilik tarihiniz arasındaki süre. Bu süre ne kadar uzunsa risk artıyor demektir. Biz bu konuda şanslıydık açıkçası, çekilişi kazandığımızı evlenmeden 2 hafta önce öğrenmiştik. Balayımıza gittik geldik ve DS260 formlarımızı doldurduk. Bir sorun da yaşamadık.  Aman sakın ha “ne fark eder zaten evleneceğim, medeni halim, soy adım değişecek, değişecek şekli ile formu ben şimdiden doldurayım hiç risk almayayım” falan deme. Formu kesinlikle mevcut haline göre ve en eksiksiz, yanlışsız hali ile doldurmalısın. Yoksa başına iş açar sonra uğraşır durursun.

Bu form doldurmanın kritik noktalarından en sonuncusu olarak da formun daha önce bahsettiğim eksiksiz ve yanlışsız doldurulmasını söyleyebilirim.  Bu arada, eğer formda istenen bilgilerden gerçekten hatırlamadığın bir nokta olursa, örneğin ne bileyim adreslerde kapı numarası detayında gerçekten hatırlayamayacağın bir bilgi mesela. Bırak boş kalsın, kafadan atma yani. Kısacası, dediğim gibi, sana açıklaması sorulduğunda mantıklı açıklama yapabileceğin şekilde formu doldurman oldukça önemli.

Not: Form tamamen ingilizce.

DS260 Formu’nda doldurulması istenen bilgiler ana başlıkları ile kabaca şunlar:

  1. Kişisel/Adres/Telefon (Daha önce debelirttiğim gibi, mevcut adres yanında kişinin 18 yaşından bu yana yaşadığı tümadresler bu bölümde isteniyor.)
  2. Aile
  3. Geçmiş U.S. seyahatleri
  4. İş/Eğitim bilgileri
  5. Asıl başvuru sahibinin yanında diğer faydalanacak kişi/kişilerin bilgileri.
  6. Güvenlik ve geçmiş sicil bilgileri.
  7. Sosyal Güvenlik Numarası hakkında bilgiler. (Sosyal güvenlik numarası yani SSN(Social Security Number) ABD’de bulunacağın süre boyunca kullanacağın çalışan numaran. Ve bu numaranın bir an önce eline ulaşması çok önemli bir konu. Bu numara olmadan ABD’de hiç kimse işe alınmıyor.

Daha önceden ABD’de aldığın bir SSN(Sosyal Güvenlik Numrasaı)’in varsa, bu bölümde numarayı girmen isteniyor.

Formun gerekli bölümlerini doldurduysan, artık kaydedip bir çıktısını alabilirsin. Bu formu güzelce muhafaza etmeni tavsiye ederim çünkü ileride konsolosluk görüşmesi için istenecek olan belgelerden bir tanesi de bu form olacak. Zaten bu aşamada önerim, bir green card dosyası hazırlaman olur. Her bir birey için ayrı ayrı..Ve her aşamada gerçekleştirdiğin adımların çıktılarını dosyaya ekler sonrasında beraberinde götürmen gereken belgeleri diğerlerinden ayırır ve görüşmeye bu şekilde gidersin. 🙂

Konsolosluk Görüşmesi Öncesinde Belge Hazırlama

Bu zorlu bekleyiş sürerken, biz burada bahsettiğim inceleme, araştırma süreçlerimizle bir nevi oyalandık, görüşme tarihlerini visa bulletin bülteninden her ay takip ettik. Bu arada her ay, kaç numarayı işleme alacakları da belli değil ne yazık ki. Yani mülakata bir ay 2800 kişi çağırırken, bir ay 1000 kişi çağırabilirler. Bu nedenle tahmin yürütmek açısından geçmiş yılların da visa bulletin bültenlerini incelemek faydalı oluyor. Geçen yıllarda senin numaran hangi aya gelmiş bunu da kontrol ederek bir fikir sahibi olabililirsin. Gerçi 2018 yılı biraz ters köşe yaptı diyebiliriz. Geçmiş yılların visa bulletin takibini yaparak, biz görüşmemizi en geç Şubat-Mart’ta beklerken, bizi Haziran’da çağırdılar mesela. Evdeki hesap çarşıya uymadı 🙂 Geç olsun güç olmasın.

Nihayet numaramız current oldu. Numaramız current olduktan sonra, yaklaşık 10-15 gün içerisinde, bulunduğumuz ay bitmeden mektubumuzu da (Secand Notification Letter) aldık. Ancak biz zaten current olur olmaz haberdar olmuştuk bile. Mektubun mail olarak gelecek, ancak istersen online olarak buradan kontrol edebilirsin. Biz zaman yaklaştıkça buradan kontrolümüzü yapıyorduk.  Zaten bu sayfa da ilk çekiliş sonucunu kontrol ettiğin sayfa. Artık bu mail ile gelen mektupta, Ankara’daki ABD Konsolosluğu’ndaki mülakatının tarih ve saati sana bildiriliyor. Artık bu aşamada senden istenen belgeleri hazırlamaya koyulabilirsin. Bunun için asla zaman kaybetme derim.

Hazırlaman gereken belgelerin her biri gelen e postada (secand notification letter) belirtiliyor ancak bu e-posta bizi hangi konularda bilgilendiriyor ve bizden istenen belgeler nelerdi bunlardan bahsedeyim:

Gelen e-postada verilen bilgiler:

  1. Ankara’da gerçekleşecek olan vize görüşmesi için tarafımıza atanan randevu tarihi ve saati. Bizim görüşmemiz sabah saat 09.00’daydı. Randevu günü hakkındaki deneyimlerimizi detaylı bir şekilde yazımın ilgili bölümünde bulabilirsin.
  2. Görüşme için ödenecek olan vize görüşme ücretinin geri iadesiz olması. Yani görüşme sonrasında vizemiz onaylanmazsa, görüşme ücreti olarak ödeyeceğimiz kişi başı 330 USD’ın yanacağı bilgisi.
  3. Şayet gerekli öncelikleri kişi/kişiler karşılamazsa vize almak için zaten uygun görülmeyeceği bilgisi.
  4. En az lise mezunu olmak veya uygun görülen ve uzmanlık gerektiren ilgili mesleklerden birinde en az 2 yıl tecrübe sağlamış olmak.
  5. DV260 formunun vizeye başvuracak olan tüm aile bireyleri için doldurulmuş olması ve konsolosluğa ulaşmış olması.
  6. DS260 formundaki doğduğun ülke bilgisi ile gerçekliğin örtüşmesi gerekliliği. Hatırlarsan daha önce green card’tan faydalanma hakkına sahip olan ülkeler listesinden bu yazımda bahsetmiştim. Yani örneğin; aslında kişi İran’da doğduysa ama formda Türkiye’de doğduğunu beyan etmesi gibi bir durumun olmaması gerektiğinden bahsediyor.
  7. Vize alımlarının sınırlı sayıda olduğunun ve mülakata çağırılmanın vizenin onaylanacağı anlamına gelmediğinin bilgisi.
  8. Ev, araba vb üzerine kayıtlı olan taşınmazların satışının vize görüşmesinde ispat niteliği taşımayacağı ve asla satılmaması gerektiğinin bilgisi.

Gelelim istenen dökümanlara:

Başvuran tüm aile bireyleri için istenenler:

  1. Eğer ki daha önce herhangi bir sebeple tutuklanma, hüküm giyme vb bir durum söz konusu ise ilgili mahkeme kayıtları. (Orijinal ve ingilizce çevirileri ile birlikte)
  2. Arşiv kayıtlı adli sicil kaydı.
  3. Vukuatlı nüfus kayıt örneği.
  4. Evlilik cüzdanı.
  5. Yazımın, belgelenecek olan para konulu bölümünde bir sponsordan bahsetmiştim. Eğer bu aşamada bir sponsor göstereceksen, bukişinin ABD pasaportu veya green card’ının bir kopyası.
  6. Yine şayet sponsorun varsa, bu sponsorluk için dolduman gerektiğinden bahsettiğim I-134 (Affidavit of support) formu.
  7. Ankara’da gittiğin sağlık mülakatı sonucunda sana verilen, asla açmaman gereken ve hatta şayet vizeyi alırsan bile Abd’ye ayak basana kadar yanında taşıyıp hava limanındaki ilgili görevlilere teslim edeceğin ve ebediyete kadar içinde ne yazdığını bilemeyeceğin sarı zarf.
  8. PTT kayıt fişi. Her başvuru sahibi, yani tüm aile bireyleri adına, şayet vize onaylanırsa pasaportlarını hangi PTT’den teslim alacaklarına dair bilgiyi de içeren kayıt işlemi gerçekleştirilmesi gerekiyor. Buna PTT kayıt işlemi diyoruz. İstenen belge de bu işlemin fişi.
  9. Tüm vizelerle birlikte, sahip olunan pasaport asılları. Eski pasaporta basılı vize varsa bunu da istiyorlar.
  10. 2’şer adet fotoğraf.
  11. Her başvuru için 330 USD ve bu paranın tam tutar olarak getirilmesi gerektiği. Evet kesinlikle bu konu da çok önemli. Eğer tutarı, üstünü vereceklerini düşünerek fazla tutar olarak yanınızda götürürseniz işlemi gerçekleştirmiyorlar. Mailde de bu konuya özellikle değinmelerinden anlaşılıyor zaten.

Sadece benden istedikleri belgeler şu şekildeydi:

  1. Belgelenecek para bölümünde bahsettiğim, belgelemen gereken paranın bulunduğu, son altı aylık hesap dökümü.Ve varsa üzerine kayıtlı taşınmazlarının, malının, mülkünün tapusu, arabanın ruhsatı falan.
  2. Orijinal lise veya üniversite diploması.
  3. Benden istenen belgeler arasında DS260 formu ve gelen randevu maili yoktu ancak biz yine de ekledik.
  4. İlişkimizin, green card’ı kazanmamızdan önce olduğunun kanıtı olabilecek her türlü belge.

Bu son maddeyi biraz detaylıca anlatmak istiyorum. Eğer green card’ı kazandığını öğrendikten sonra evlenirsen, konsolosluk görüşmesinde ilişkinizin green card çekiliş sonuçlarının açıklanmasından önce de var olduğunu kanıtlayacak bazı belgeleri görmek istiyorlar.  O döneme ait whats app yazışmaları, karşılıklı gönderilmiş mailler, birlikte gerçekleştirilmiş seyahatler, fotoğraflar… Burada aklına gelebilecek her türlü doneyi kullanabilirsin.  Burada ki amaç, formalite evlilik gerçekleştirerek, başka bir kişiyi eşin olarak gösterip ABD’ye götürmeni engellemek.

Notlar:

  • Biz ingilizce çevirisini istediği hiç bir dökümanı çevirttirmedik. Bir sorun da yaşamadık açıkçası. Ancak bu bir öneri değil tabii ki, sadece tecrübe 🙂
  • Yukarıda belirttiğim belgeler bizden istenen belgelerdi. Herkesin farklı bir durumu söz konusu olabilir. Tamamen DS260 formunda beyan edilen bilgilere bağlı olarak istenecek belgeler de değişebilir haliyle.
  • Nüfus kayıt örneği ve adli sicil kayıtlarımızı da  E-devletten aldık. Islak imzalı falan götürmedik, e-devletten alınan belgeler de resmi evrak sayılıyor sonuçta.

Green Card Konsolosluk Görüşmesi Öncesi Doktor Muayenesi

Buraya kadar herşey güzeldi ancak şimdi biraz “pamuk eller cebe” bölümündeyiz. Bu aşamada başınıza gelenler, biraz elinizi yakabilir. Ama itiraf edeyim “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” duyarsızlığı da sarmıyor değil insanı.

Ben ilgili masrafları hemen şuraya  bir bırakayım öncelikle:

  • Muayene ücreti 270 usd
  • Aşı ücretleri 20 usd ile 200 usd arasında değişiyor. Kaç tane aşı yapılacağı konusunda kesin bir şey söyleyemem. Bize 2’şer aşı yapıldı. Gerekli görülmesi halinde artabilir.
  • Bunların dışında da yine gerekli görülmesi halinde başka tetkikler istenirse ek masrafların çıkabileceği yönünde de bilgi veriyor resmi kaynak.
  • Düzen labaratuarından istenen kan ve idrar tahlilleri için de biz kişi başı 550 TL ödemiştik.
  • Bu ücretlerin her biri tabii ki kişi başı olarak belirlenen ücretler.

Sağlık mülakatı ücretlendirmesi hakkında ön bir bilgilendirme sonrasında gelelim baştan sona detaylara:

 Muayeneyi Ankara’da, ABD Konsolosluğu’na çok yakın, Kuğulu Park civarındaki Ungan Aile Hekimliği adında bir kuruluş gerçekleştiriyor. Profesor Dr. Mehmet Ungan veya eşi Uzm.Dr. Handan Ungan. Bizi Handan Hanım muayene etti. Pek de tatlıydı, stressiz çok rahat bir gündü. Muayenehanenin hemen altında Düzen labaratuarı var ve muayene dışındaki, kan tahlili, idrar tahlili ve röntgen gibi gereken testler için buraya yönlendiriliyorsun.

Muayene için öncelikle bir refakatçi eşliğinde doktorun odasına yönlendiriliyorsun. Bir muayene önlüğünü teslim alıyor ve muayene bölümünde hazırlanman için yalnız bırakılıyorsun.

Yaklaşık olarak 20 daikalık bir beklemenin ardından Handan Hanım geldi. Güler yüzlü ve nazik tavrıyla bir yandan beni muayene etmeye bir yandan da sohbet eşliğinde sorular sormaya başladı. “Kullandığın herhangi bir ilaç var mı?”, “Uyuşturucu kullandın mı?”, “Hiç alkollü araç kulladın mı?” ve benzeri kritik sorular. Örneğin bu son soruda cevabı evet olanları psikolojik muayeneye gönderiyorlarmış dediklerine göre.  

“Ne işle uğraşıyorsun?”, “ABD’de neler yapmayı planlıyorsun?” ve benzeri, rahatlatıcı, hoş bir sohbet eşliğinde çat çat sağ koldan iki aşıyı da yaptıktan sonra. “Yeşimciğim geçmiş olsun giyinebilirsin diyerek beni odada yalnız bıraktı.”

Düzen labaratuarında tahlillerimizi gerekleştrip, sağlık mülkatımızı da gerçekleştirdikten sonra, danışmadaki görevliden, “şayet bir sorun çıkar veya ek bir tahlil istenirse ertesi gün mutlaka haber verecekleri” bilgisini de alıp, ertesi gün yeniden aramamalarını dileyerek oradan ayrıldık.

Not: Muayenehanenin bulunduğu pasajın giriş kapısının yanında çok tatlı minicik şirin mi şirin bir kahveci var.  Çıkışta keyif kahvenizi orada şöyle güzel güzel yudumlamanızı tavsiye ederim. 🙂

Konsolosluk Görüşmesi

Sağlık mülakatı sonrasında, herhangi bir sorun bildirimi, gereken ek tahlil veya kontrol amacıyla Unganlar’dan aranmadık. Konsolosluk görüşmesi öncesinde bir şekilde yeniden gidip Unganlar’dan sağlık raporunu alman gerekiyor. Biz son mülakat için gerçekleştirecek olduğumuz Ankaraya ikinci seyahatimizi 1 gece kalmalı olarak organize ettik. Konsolosluk görüşmesinden bir gün önce Ankara’ya gittik. Gittiğimiz ilk gün Unganlar’a gidip sağlık raporlarımızı içeren sarı zarflarımızı teslim aldık. Daha önce söylediğim gibi bu zarfları açmaman gerektiği orada da sıkı sıkıya tembih ediliyor. ABD’ye girerken de zaten bu zarfları görevlilere teslim etmen gerekecek.

Unganlar’a, dolayısıyla da ABD Konsolosluğu’na yürüme mesafesinde bir otelde kaldık. Civarda kalabileceğin güzel oteller var. Mülakatımız sabah 09.00’daydı. 07.00’de otelden çıktık, güzelce kahvaltımızı yaparak konsolosluğa ulaştık. 

Konsolosluğun hemen karşısındaki küçük büfeye eşyalarını uygun bir ücret karşılığında teslim edebilirsin. Çünkü içeriye kesinlikle evrakların dışında çanta, telefon, ve benzeri birşey ile girmene izin verilmiyor. Bizim görüşmemiz 09.00’da olmasına rağmen o kadar erken saatte kapıdaydık ve sıraya girmiştik ki, sanıyorum 08.30 gibi içeriye çoktan alınmıştık. Bu aşamada kaynadığımızı düşünüyorum. Kapıdaki güvenik görevlisi randevu saatinizi herhangi bir belge üzerinde kontrol etmiyor, sadece randevu saatine göre çağrı yapıyordu. Biz dediğim gibi daha önce çoktan sıranın en başına denk geldiğimiz için, görevli bizi direkt olarak içeri aldı randevu saatimizi bile sormadan. Bu durumu bilinçli yapmasak da, tabii ki bu bizim için çok iyi oldu, içeri ilk giren grubun arasındaydık.

Burada hatırladığım bir noktaya değinmek istiyorum. Tüm sürecin baştan sona tek asabi çalışanı Konsolosluk önündeki güvenlik görevlisiydi. Bir kadını çantasıyla kapıya geldiği için resmen azarladı. “ABD Konsolosluğu’nda çalışıyorum” havalarına girmiş bir Türk tribimiydi yoksa, yaşanabilecek olan bir suistimale karşı, gereken bir güvenlik görevlisi önlemi miydi halen anlayabilmiş değilim. Her neyse diğer tüm çalışanlar o kadar samimi ve rahattı ki hiç gerilmedik.

İçeride ABD turist vizesi için başvuru yapanları bir bölümde, green card başvurusu yapanları da ayrı bölümlerde oturtuyorlar. Bir güzel oturup başladık beklemeye. 

Verilen numaran 3 kere yanacak. Birincisi, evrak teslimi için, ikincisi randevu ücretini ödemen için, üçüncüsü de nihayet mülakat için. 

İlk ikisini kayda değer, kritik bir nokta olmadığı için atlıyorum. Bizim numaramız yanmaya başladıktan sonra beklediğimizin ötesinde bir hızla aktı süreç. Ne olduğumuzu anlamadan güle oynaya son mülakatın yapılacağı görüşme kabininde bulduk kendimizi. 

Biz görüşmeyi, Amerika’lı olduğunu sadece görünüşünden anlayabileceğin, Türkçe’yi çok doğru ve güzel konuşan bir kadın ile gerçekleştirdik. Soruları ana başvuru sahibine yöneltiyor ve haliyle de sadece o kişinin yanıtlamasını bekliyorlar.

Görüşmeyi istersen Türkçe, istersen İngilizce gerçekleştirebilirsin. Selam vermek için hangi dili kullanıyorsan o şekilde ilerliyor mülakat. Biz üzerine düşünmemiştik daha önce. Kadın güler yüzüyle bizi “merhaba” diyerek karşıladığı için öyle devam etti.

İlk soru: “Amerika’da nerede yaşamak istiyorsunuz?” Ve “Nedeni?”

İkinci Soru: “Ne işle meşgulsünüz” ve “Orada ne iş yapmayı planlıyorsunuz?”

Üçüncü soru: “Orada bir süre çalışmama durumunuz olursa masraflarınızı kim finanse edecek?”

Dördüncü olarak da, soru değil, güzel bir dilek: “Yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda green card’ı almaya uygun görünüyorsunuz. Umarım ABD’deki yeni hayatınız size mutluluk getirir, tebrik ederim.” 🙂

Bugünlük benden bu kadar. Yeniden bir araya gelene kadar,

Sevgiyle Kal…